Üç hafta önce yeni keşfettiğim bir blogu okurken ev temizliği için “enzim” adını verdikleri bir malzeme yapımı ile ilgili bir yazıya denk geldim. Meyvelitepe adındaki bu blog kentten kaçıp kendilerine doğanın içinde yeni bir hayat kurmuş olan bir çifte ait. Öncelikle mutlaka ziyaret edip bir okuyun derim. Sonra da şu enzim tecrübesini size aktarayım çünkü olağanüstü bir şey bu!
Yine başlamadan önce yaklaşık iki aydır evimize çamaşır deterjanı girmediğini de söyleyeyim. Şu porselen bilyeleri olan toplardan aldık ve çok çok memnunuz. Deterjanın sertleştirici etkisi ortadan kalktığı için çamaşır yumuşatıcısına da ihtiyaç kalmadı. Çamaşırlar yumuşacık çıkıyorlar zaten makinadan. Hem dünyanın deterjan yükünü azalttık, hem de bütçemize önemli bir katkıda bulunduk.
Şimdi gelelim enzime. Bahsettiğim blogda okuduktan hemen sonra yapmaya karar verdim. İlk ürünümüzü bir-iki gün önce aldık ama hemen ne yapacağımı bilemedim. Sonra ilk denemeyi tuvalette yaptım. Enzimi onda bir gibi sulandırıp lavaboyu bir bezle sildim. O kadar hızla pırıl pırıl oldu ki o hızla tuvalet, bide, küvet ne varsa giriştim. Birkaç dakika sonra bütün beyazlar pırıl pırıl parlıyor ve tuvalet mis gibi portakal kokuyordu!
Güzel kısmı şu: deterjan yok, kullandığınız şey tamamen doğada çözünebilir, hatta bitkilere faydalı. Yerleri silmek için yirmiye bir oranında sulandırarak kullandığınız karışımı işiniz bittikten sonra gübre olarak bitkilerinizin altına dökebiliyorsunuz. Aynı oranda sulandırarak araba yıkamakta veya camları silmekte, ikiye bir oranında sulandırarak yüz temizliğinde, direkt kullanarak tıkanmış lavaboları açmakta, çamaşır ve bulaşık yıkamakta kullanabiliyormuşsunuz. Özellikle kumaşların üzerindeki lekelerde çok işe yarıyormuş. Ben henüz sadece tuvaleti temizledim ve çok memnun kaldım.
